Türk Bayrağı ve Atatürk
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, 17 Mart 1923 tarihli gezisinde, Tarsus Şelale Bahçesi’nde ziyareti esnasında çekilen fotoğrafından esinlenerek hazırlanan bu eser; Atatürk’ün karizmatik pozunu, minyatür bir heykel olarak canlandırmayı hedeflemiştir. Arka cephede yer alan Şanlı Türk bayrağı ile kompoze edilen çalışmada, Türk Milleti’nin vazgeçilmez iki değeri vurgulanmıştır. Atatürk ve Türk bayrağının konuşlandığı kaide, geleneksel Türk motifleri ile bezenmiş ve kaidenin önünde bulunan, desenli içbükey alan; Atatürk’ün kıymetli vecizeleri, kurum isimleri ya da tercih edilecek bir metin için tasarlanmıştır.
Poly-resin üretim gereçlerini, bronz materyal ile harmanlayarak elde edilen özgün bir malzeme marifetiyle, heykel yüzeyinin ince ve soğuk bir bronz tabaka ile kaplanması sağlanarak, gerçek bir bronz heykel görünümü ortaya çıkarılmış ve kendine özgü bir döküm yöntemi ile üretimi tamamlanmıştır. Eserlerin her biri el işçiliği ile renklendirilerek, strafor köpük koruyucular içinde, kendisine ait özel bir karton kutu ile hazırlanmıştır.
* Bu ürün; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Telif Hakları Genel Müdürlüğü Güzel Sanat Eserlerine ilişkin Kayıt-Tescil belgesine sahiptir.
Kayıt Tescil No: 2024/111269 Kayıt Tescil Tarihi: 20.10.2024
Fatih Sultan Mehmet Miğfer
Farklı üretim tekniklerinin bir araya getirilmesinden oluşan bu üründe; geleneksel ve modern tekniklerin yanı sıra el işçiliği öne çıkmaktadır. Pirinç ve bronz alaşımdan imal edilmiş olan Fatih Sultan Mehmet Han’a ait bu miğfer yorumu, geleneksel Türk bezeme ve hat sanatının detaylı işçiliklerinden faydalanarak yapılırken, kuyum teknikleri ile montajları yapılmış, zirkon garnet taşlar ile süslenmiş ve ahşap bir kaide üzerinde konuşlandırılmıştır.
SİPAHİ
Klasik çağ Osmanlı ordusunun belkemiğini oluşturan Tımarlı Sipahiler, ordu içindeki en kalabalık asker sınıfını teşkil eder. Temel olarak Türk atlı göçebe hayat tarzından kaynaklanan, Alp veya Batur olarak adlandırılan beye bağlı, asil, atlı savaşçı tipinin Klasik Osmanlı çağındaki ifadesidir. Bu asker sınıfı, Türklerin Ön Asya’ya göçerek yerleşik devletler kurması sürecinde bir profesyonel ordunun yaratılması amacıyla, göçebe savaşçı sisteminin yerleşik hayat düzenine uyarlanmasıyla doğmuştur.
Tımarlı sipahiler askeri olarak “Ağır Süvari” kategorisine girmektedir. Savaşa kendileri ve atları tam zırhlı olarak katılan Tımarlı sipahilerin tipik zırhları: göğüs, karın ve sırtı birbiri üzerine bindirilerek perçinlenmiş şeritler halindeki çelik levhalarla(ayna) desteklenmiş etekte dize, kollarda dirseğe kadar uzanan örme zırh, yine çelik levha ve zincirden yapılan ve bacakları koruyan “dizçek”, yekpare çelik veya bronzdan yapılmış ve ön kolu koruyan “kolçak” ve çelik veya tombaktan hareketli burunluklu ve zincir enselikli Türk tipi miğferden oluşmaktadır.
Bu eserde; ‘’Sipahi’’ minyatür bir heykel olarak, tüm detayları ile tarihi verilerin ışığında bir anı objesi formunda tasarlanmıştır. Poly-resin üretim gereçlerini, bronz materyal ile harmanlayarak elde edilen özgün bir malzeme marifetiyle, heykel yüzeyinin ince ve soğuk bir bronz tabaka ile kaplanması sağlanarak, gerçek bir bronz heykel görünümü ortaya çıkarılmış ve kendine özgü bir döküm yöntemi ile üretimi tamamlanmıştır. Eserlerin her biri el işçiliği ile renklendirilerek, strafor köpük koruyucular içinde kendisine ait özel bir karton kutu ile hazırlanmıştır.
* Bu ürün; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Telif Hakları Genel Müdürlüğü Güzel Sanat Eserlerine ilişkin Kayıt-Tescil belgesine sahiptir.
Kayıt Tescil No: 2024/10635 Kayıt Tescil Tarihi: 05.10.2023
SİPAHİ
Klasik çağ Osmanlı ordusunun belkemiğini oluşturan Tımarlı Sipahiler, ordu içindeki en kalabalık asker sınıfını teşkil eder. Temel olarak Türk atlı göçebe hayat tarzından kaynaklanan, Alp veya Batur olarak adlandırılan beye bağlı, asil, atlı savaşçı tipinin Klasik Osmanlı çağındaki ifadesidir. Bu asker sınıfı, Türklerin Ön Asya’ya göçerek yerleşik devletler kurması sürecinde bir profesyonel ordunun yaratılması amacıyla, göçebe savaşçı sisteminin yerleşik hayat düzenine uyarlanmasıyla doğmuştur.
Tımarlı sipahiler askeri olarak “Ağır Süvari” kategorisine girmektedir. Savaşa kendileri ve atları tam zırhlı olarak katılan Tımarlı sipahilerin tipik zırhları: göğüs, karın ve sırtı birbiri üzerine bindirilerek perçinlenmiş şeritler halindeki çelik levhalarla(ayna) desteklenmiş etekte dize, kollarda dirseğe kadar uzanan örme zırh,yine çelik levha ve zincirden yapılan ve bacakları koruyan “dizçek”, yekpare çelik veya bronzdan yapılmış ve ön kolu koruyan “kolçak” ve çelik veya tombaktan hareketli burunluklu ve zincir enselikli Türk tipi miğferden oluşmaktadır.
SİPAHİ
Klasik çağ Osmanlı ordusunun belkemiğini oluşturan Tımarlı Sipahiler, ordu içindeki en kalabalık asker sınıfını teşkil eder. Temel olarak Türk atlı göçebe hayat tarzından kaynaklanan, Alp veya Batur olarak adlandırılan beye bağlı, asil, atlı savaşçı tipinin Klasik Osmanlı çağındaki ifadesidir. Bu asker sınıfı, Türklerin Ön Asya’ya göçerek yerleşik devletler kurması sürecinde bir profesyonel ordunun yaratılması amacıyla, göçebe savaşçı sisteminin yerleşik hayat düzenine uyarlanmasıyla doğmuştur.
Tımarlı sipahiler askeri olarak “Ağır Süvari” kategorisine girmektedir. Savaşa kendileri ve atları tam zırhlı olarak katılan Tımarlı sipahilerin tipik zırhları: göğüs, karın ve sırtı birbiri üzerine bindirilerek perçinlenmiş şeritler halindeki çelik levhalarla(ayna) desteklenmiş etekte dize, kollarda dirseğe kadar uzanan örme zırh,yine çelik levha ve zincirden yapılan ve bacakları koruyan “dizçek”, yekpare çelik veya bronzdan yapılmış ve ön kolu koruyan “kolçak” ve çelik veya tombaktan hareketli burunluklu ve zincir enselikli Türk tipi miğferden oluşmaktadır.
SİPAHİ
Klasik çağ Osmanlı ordusunun belkemiğini oluşturan Tımarlı Sipahiler, ordu içindeki en kalabalık asker sınıfını teşkil eder. Temel olarak Türk atlı göçebe hayat tarzından kaynaklanan, Alp veya Batur olarak adlandırılan beye bağlı, asil, atlı savaşçı tipinin Klasik Osmanlı çağındaki ifadesidir. Bu asker sınıfı, Türklerin Ön Asya’ya göçerek yerleşik devletler kurması sürecinde bir profesyonel ordunun yaratılması amacıyla, göçebe savaşçı sisteminin yerleşik hayat düzenine uyarlanmasıyla doğmuştur.
Tımarlı sipahiler askeri olarak “Ağır Süvari” kategorisine girmektedir. Savaşa kendileri ve atları tam zırhlı olarak katılan Tımarlı sipahilerin tipik zırhları: göğüs, karın ve sırtı birbiri üzerine bindirilerek perçinlenmiş şeritler halindeki çelik levhalarla(ayna) desteklenmiş etekte dize, kollarda dirseğe kadar uzanan örme zırh,yine çelik levha ve zincirden yapılan ve bacakları koruyan “dizçek”, yekpare çelik veya bronzdan yapılmış ve ön kolu koruyan “kolçak” ve çelik veya tombaktan hareketli burunluklu ve zincir enselikli Türk tipi miğferden oluşmaktadır.